BAE istihbaratı 1000 Avrupalıyı İhvan’a yakın diye fişlemiş

BAE istihbaratı, İsviçre hizmet ajansı ALP Services ile birlikte hazırladığı raporda 1000 Avrupalıyı Müslüman Kardeşler'e yakın olarak göstererek fişlemiş.

BAE istihbaratı 1000 Avrupalıyı İhvan’a yakın diye fişlemiş

Sızdırılan belgeler, İsviçreli bir istihbarat şirketi ile BAE'nin güvenlik ve istihbarat servisleri arasında artan faaliyeti ortaya koyuyor. İsviçreli şirketin Abu Dabi'nin istihbarat servislerine, şirketin Körfez devletinde terör örgütü olarak sınıflandırılan Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olduğunu iddia ettiği 1000'den fazla Avrupalının ismi geçiyor. Bunlardan 200 tanesini Fransızlar oluştuyor.

Mediapart ve araştırmacı gazetecilik platformu Daraj tarafından yayınlanan belgeler, özel bir istihbarat firması olan İsviçre hizmet ajansı ALP Services'i hacklediği açıklandı. Şirketin BAE istihbaratına radikal İslamcılar ve Müslüman Kardeşler ile bağlantıları olduğunu iddia ettiği 1000 Avrupalının ve organın isimlerini verdiğini gösterdi.

Bu saçma önlemlerin kurbanları arasında Benoît Hamon, Samia Ghali ve Fransa'daki bilimsel araştırmaları denetleyen kamu kuruluşu CNRS gibi isimleri de bulunuyor.

Belgelere göre, ALP Services bu isimleri "kıtalararası mafya ağı" olarak tanımlamış.

Belgeler, Alp Servisleri'nin 2017-2020 yılları arasında on sekiz Avrupa ülkesinde, 1000'den fazla kişi ve 400 civarında kuruluşun Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olduğu tahmin edildiği yazılıyor.

Buna karşılık, Alp Services, yaptığı bu hizmetler karşısında, BAE'nin istihbarat servislerine örtü görevi gören Al Reyaf adlı bir Emirlik düşünce kuruluşunda milyonlarca dolar para aldığı ortaya çıktı.

Mediapart, atamanın herhangi bir yasal çerçevenin dışında hazırlandığını ve içerdiği isimlerin büyük bir kısmının radikal İslam'la hiçbir ilgisi olmadığını, örneğin eski cumhurbaşkanı adayı Benoît Hamon, Marsilya belediye başkan yardımcısı ve eski senatör Samia Ghali, yazar ve yönetmen Rokhaya Diallo, Mediapart'tan bir gazetecinin yanı sıra Bondy Blog ve Jean-Luc Mélenchon'un La France İnsoumise'i de dahil olmak üzere radikal İslam'la hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor. Hatta Fransa'daki bilimsel araştırmaları denetleyen kamu kuruluşu CNRS’nin isminin bile geçtiği kaydedildi.

Kurbanların tepkisi

Mediapart'a göre, bu sınıflandırmanın kurbanlarının tepkileri şaşkınlık, öfke ve korku arasında değişiyordu; Benoît Hamon "Bu korkunç" yorumunu yaparken, Samia Ghali öfkeyle "Bu davayı geçmeyeceğim, adalet ve Fransız yetkililer soruşturmalı ve bize açıklamalılar" derken, ismini vermemeyi tercih eden bir CNRS araştırmacısı şunları söyledi: "BAE'ye uçmadan önce iki kez düşüneceğim."

 Basın Kampanyaları

Tam listeyi inceledikten sonra, Abu Dabi artık basın kampanyaları, sahte hesaplar aracılığıyla yayınlanan makaleler, Wikipedia sayfalarını düzenleme ve hatta bankaları hesapları kapatmaya ikna etmeyi amaçlayan operasyonlar gibi agresif araçlar kullanarak kullandığı İsviçreli şirkete paralar ödedidiği de ortaya çıktı.

Örneğin, İsviçre merkezli bir işadamı ve petrol ticaret şirketinin başkanı olan ve ALP'nin özel bir operasyonu nedeniyle iflas eden Hazem Nada'nın başına gelen buydu.

Bununla birlikte, Mediapart'a göre, haritada yer alan bilgilerin inceliğini keşfetmek için grafiği biraz yakınlaştırmak, "Aslında, yapay olarak birbirleriyle ve halka açık figürlerle bağlantılı, net bir mantıksal ilişki olmaksızın isimlerin ve kuruluşların rastgele bir derlemesiydi."

Örneğin, dini figürler ve dini derneklerdeki aktivistler, Rokhaya Diallo gibi ırkçılık karşıtı aktivistlerle veya 2016'da Fransa Cumhuriyeti'nin Laik Ödülü'nü alan Gençlik, Hoşgörü ve Dinlerarası Diyalog için Coexister Derneği'nin üç yetkilisiyle ilişkilendirildi.

Medya açısından, gizemli örgütün iddia edilen üyeleri arasında Mediapart, Bondy blogu ve Orient XXI'den bir gazeteci ve kurucusu Alain Gresh, Le Monde Diplomatique'in genel yayın yönetmeni yer alıyor.

Kaynak: Thenewkhalij.news