BAE işgal rejimi ile beraber kaptansız askeri gemi üretti
15 Eylül 2020’de siyonist işgal çetesi ile ‘normalleşme ihaneti’ni başlatan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) her geçen gün bu ihanetini derinleştiriyor. Son olarak BAE’nin savunma şirketleri vasıtasıyla, işgalci rejim ile birlikte kaptansız askeri gemi üretimi yaptığı açıklandı. Geminin tanıtımı BAE’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlenen Deniz Savunması ve Deniz Güvenliği Fuarı’nda tanıtıldı.
‘Normalleşme ihanetini’ 15 Eylül 2020’de Beyaz Saray'da dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimleriyle başlatan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) o günden bu yana işgalci çete ile ticaretten ikili ilişkilere kadar çok yönlü işbirliklerine gidiyor.
Filistin ve Kudüs davasına sırt çevirerek en büyük ihanete imza atan BAE Siyonist rejim ile son olarak askeri gemi üretmeye başladı.
Siyonist işgal rejimine bağlı Havacılık ve Uzay Sanayi Şirketi’nden yapılan açıklamaya göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ortaklaşa geliştirilen insansız gemi, BAE’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlenen Deniz Savunması ve Deniz Güvenliği Fuarı’nda tanıtıldı.
Manyetik algı cihazlarına ve gelişmiş kayıt cihazlarına sahip kaptansız askeri geminin Deniz Savunma Fuarı (NAVDEX) sırasında BAE'nin başkenti Abu Dhabi'nin kıyılarının açıklarında gözetleme, takip ve mayın tarama işlemleri için kullanılacağı belirtildi.
Ticari ve askeri görevler için tasarlanan gemide çeşitli denizcilik yeteneklerini mümkün kılan otonom sistemler, robotik mekanizmalar, sonar sistemi, sensörler, görüntüleme sistemleri ve gelişmiş algoritmalar bulunuyor.
Gemi; istihbarat toplama, sınır ve kıyı devriyesi gerçekleştirme, mayın ve denizaltı tespiti ile denizaltı savunma harbi, dikey olarak kalkan ve inen uçaklar için platformların konuşlandırılması gibi özelliklere sahip.
İşgal rejimi firmasının BAE ile hava savunma araçlarının geliştirilmesi ve üretimi konusunda da işbirliğini geliştirmeye çalıştığı ifade edildi.
15 Eylül 2020’deki ‘normalleşme ihaneti’ne BAE’nin yanı sıra Bahreyn’de katılmıştı. İhanet kervanına daha sonraki süreçlerde ise Sudan, Fas ve Çad da katılmıştı.
