BAE ihanete kılıf bulmaya çalışıyor

Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ile normalleşmeyi güzel göstermek için, anlaşmanın İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki toprakların yaklaşık yüzde 30'unu kendi topraklarına ilhakını durdurmayı başardığını öne sürüyor.

BAE ihanete kılıf bulmaya çalışıyor

Mısır ve Ürdün'ün İsrail ile barış anlaşması siyaseti, mümkün olan en büyük kazanç elde etme karşılığında İsrail ile resmi ve halk düzeyinde en düşük düzeyde normalleşme üzerine kuruldu.

BAE ise Ürdün ve Mısır'dan farklı olarak İşgalci İsrail ile ilişkilerini resmi ve halk düzeyinde normalleştirme konusunda daha ileri giderek, bilimsel, ekonomik ve kültürel konularda ortak işbirliğini içeren bir anlaşma yaptı.

Tel Aviv yönetimi, Mısır ile 1979'da ve Ürdün ile 1994'te imzaladığı barış anlaşmasından bu yana, ABD ile uzun vadeli ortak stratejisinde İşgalci İsrail'i toplumsal ve resmi düzeyde bölgeye entegre etme konusunda önemli başarı elde edemedi.

Ancak İşgalci İsrail, ABD öncülüğü ve aracılığıyla BAE ile yaptığı normalleşme anlaşmasıyla en büyük adımlarından birini atmış gibi görünüyor.

Gözlemcilerin beklentilerinin aksine, BAE'nin attığı adım, genel olarak Filistinlilere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran ve onları tarihi bir fırsatı kaçırmakla suçlayan BAE'lilerden yoğun destek aldı.

Normalleşme anlaşmasını destekleyen BAE'liler, anlaşmanın Siyonist İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki toprakların yaklaşık yüzde 30'unu kendi topraklarına ilhakını durdurmayı başardığını iddia ederek BAE-İsrail anlaşmasını öncelikle Filistinliler için bir başarı olarak tasvir etme hedefiyle Arap kamuoyunu hedef alan söylemler yayıyor.

Bu normalleşme, işgal altındaki Filistin topraklarında mevcut statükonun devam etmesi ve Filistin ile Siyonist İsrail arasındaki barış sürecinin çıkmaza girmesi veya ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" olarak bilinen ve Filistin topraklarının bir kısmının İşgalci İsrail'e ilhakını öngören sözde barış planının uygulanması için olanaklar sağlayacaktır.

BAE'nin Siyonist İsrail ile normalleşmesi, Arap ülkelerinin İşgalci İsrail'e Arap Barış Girişimi'ni kabul etmesi için baskı yapmaya devam etme gücüne büyük zarar veriyor.

Arap Barış Girişimi, 1967 savaşı öncesindeki sınırlarda Filistin ve Siyonist İsrail olmak üzere iki devletin kurulmasını, bir kısmı ilhak planı kapsamına giren ve İsrail'in 53 yıldan beri işgal ettiği topraklar üzerindeki Filistin egemenliğinin sağlanmasını öngörüyor.

Şimdiye kadar Suudi Arabistan ile İsrail arasında resmi ilişki bulunmasa da gözlemciler, Kral Selman bin Abdulaziz öldükten sonra oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yönetimi teslim almasıyla bu tür ilişkilerin gerçekleşeceği öngörüsünde bulunuyor.

Medyada ve siyasi çevrelerde BAE'nin normalleşme anlaşmasına karşılık İşgalci İsrail'in ilhak planını durdurduğu söylentileri dile getirilse de bu doğru değil. Çünkü İşgalci İsrail, normalleşme anlaşmasından aylar önce ilhak planını ertelediğini duyurmuştu.

İsrailli siyonist yetkililer, yaptıkları açıklamalarda, ilhak planının durdurulmasının söz konusu olmadığını, sadece geçici olarak askıya alındığını ve BAE'li yetkililerin söylediği gibi normalleşme anlaşmasının ilhak planını durdurmadığını belirtiyor.

AA