Avusturya hükümeti, 14 yaş altı kızların okullarda başörtüsü takmasını yasaklayacak

Avusturya İçişleri Bakanı’nın başörtüsünü “baskı simgesi” ilan edip okullarda yasaklama planı, ülkeyi yeni bir İslamofobi tartışmasının ortasına sürükledi. Müslüman toplumun dini özgürlüklerine yönelik artan kısıtlamalar ve ayrımcı politikalar, Avusturya’da derinleşen kutuplaşmayı ve toplumsal gerilimi gözler önüne seriyor.

Avusturya hükümeti, 14 yaş altı kızların okullarda başörtüsü takmasını yasaklayacak

Avusturya İçişleri Bakanı Claudia Plakolm, İslami başörtüsünü “baskının simgesi” olarak nitelendirerek, “okullarımızda yeri olmadığını” söyledi. Plakolm, hükümetin 14 yaş altı kız çocuklarının anaokulu ve okullarda başörtüsü takmasını yasaklamaya yönelik yasa tasarısıyla bağlantılı olarak, bu düzenlemenin 2025 sonbaharında yürürlüğe gireceğini belirtti.

Plakolm, Instagram’da paylaştığı videoda, “Başörtüsü bir baskı sembolüdür. Kız çocukları kişilik ve fiziksel gelişimlerinin kritik bir döneminde başörtülerinin arkasına saklanıyor. Özellikle çocuklar arasında aşırıcı eğilimlere okullarımızda yer yoktur” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamaya tepki gösteren Avusturya İslami Dini Topluluğu (IGGO), Plakolm’un sözlerini “derin bir rahatsızlık”la karşıladıklarını açıkladı. IGGO, başörtüsünün Avusturya’da kanunen tanınan dini toplulukların dini pratiği olduğunu vurgulayarak, “Başörtüsünü aşırıcı eğilimlerle ilişkilendirmek sadece genç Müslüman kadınları değil, din özgürlüğü ve eşit muameleye inanan herkesi rahatsız etmektedir” dedi.

IGGO, kız çocuklarının dini özgürlüklerinin engellenmesinin çocuk korumasının özüne aykırı olduğunu belirtti ve Plakolm’u Müslüman eğitimciler, aileler ve gençlerle özel bir görüşmeye davet etti. Ayrıca, “Eğer bu açıklama yanlış anlaşıldıysa, saygılı sosyal diyalog adına acilen kamuya açıklık getirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Avusturya’da İslamofobi ve Başörtüsü Yasa Tarihi

Avusturya hükümeti, okullarda başörtüsü takma konusunda daha önce de düzenlemeler yapmaya çalıştı. 2019’da kabul edilen yasayla, 10 yaşına kadar kız çocuklarının ilkokullarda başörtüsü takması “ideolojik veya dini etkili giysiler” olarak yasaklandı. Ancak bu yasa, Yahudi yarmulkesi ve Sih patka gibi dini giysileri hariç tutması nedeniyle özellikle Müslüman kız çocuklarını hedef aldığı eleştirileri aldı.

Aralık 2020’de Avusturya Anayasa Mahkemesi, bu yasağın ayrımcı ve din özgürlüğünü ihlal edici olduğuna karar vererek yasağı iptal etti.

Genel olarak Avusturya’da İslamofobi son yıllarda artış gösterdi. Ülkedeki Müslüman nüfusun %8-9’u (700-800 bin kişi, çoğunlukla Türk, Boşnak ve Arap kökenli) siyasi söylemler, ayrımcı yasalar ve toplumsal tutumlar nedeniyle hedef alınıyor.

Başörtüsü yasağının ötesinde, 2015 İslam Yasası ile Müslüman örgütler Almanca konuşan imamlar ve yabancı finansman kısıtlamaları gibi sıkı düzenlemelere tabi tutuldu. 2020’deki “Lüksemburg Operasyonu” kapsamında 70’den fazla Müslüman kişi ve grup hakkında polis baskını düzenlendi ancak suçlama yapılmadı; bu operasyon siyasi motivasyonlu olarak eleştirildi. 2021’de yayımlanan “İslam Haritası” ise cami adreslerini ifşa ederek Müslümanları güvenlik riski olarak damgaladı ve aşırı sağcı tacizlere zemin hazırladı.

Bu uygulamalar, “politik İslam” bahanesiyle Müslüman toplumların güvenlik tehdidi olarak algılanmasına yol açan geniş çaplı bir güvensizlik ve dışlama eğilimini gösteriyor.

2024 yılında yapılan bir AB araştırması, Avusturya’yı en fazla İslamofobinin görüldüğü AB ülkesi olarak gösterdi; Müslümanların yüzde 71’i iş ve konut alanında ayrımcılığa uğradıklarını belirtti.

Okullar bu durumun en yoğun yaşandığı alanlardan biri olup, özellikle 2023 İsrail-Hamas çatışması sonrası Müslüman öğrenci ve öğretmenler önyargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyor.

Avusturya kamuoyunda ise 2021’de yapılan bir ankette halkın yüzde 40’ı Müslümanlara eşit haklar verilmesine karşı olduğunu ifade etti.

Kaynak: 5pillarsuk.com