Aksa Tufanı Arap bilincinde dönüm noktası oldu: Yemen, Arap dirilişinin yeni sembolü
Aksa Tufanı operasyonu, Arap dünyasında milliyetçi bilincin yeniden uyanışını tetikledi. Yemen, bu dönüşümün öncüsü olarak Arap dünyasının onur ve direniş sembolü haline geldi.
Arap dünyasında stratejik bir bilinç dönüşümünü yansıtan “Aksa Tufanı” operasyonu ve ardından gelen Filistin direnişinin destansı mücadelesi, Yemen’in öncülüğündeki Direniş Ekseni’nin katkısıyla Arap milliyetçi hareketlerini yeniden canlandırdı ve İsrail’e karşı mücadelede etkin bir rol kazandırdı.
Son Arap Ulusal Kongresi’nde Yemen, bu dönüşümün en önemli simgelerinden biri olarak öne çıktı. Arap ülkelerinden gelen katılımcılar, Yemen’in direniş eksenindeki rolünü “Arap milletinin onur ve izzetini yeniden dirilten ulusal bir mucize” olarak niteledi.
Yazar ve araştırmacı Talib el-Hüsnî, Aksa Tufanı operasyonunun ve Filistin direnişinin kararlılığının, Arap milliyetçi akımlarını yeniden canlandıran en önemli etken olduğunu belirtti. El-Hüsnî, “Son Arap Ulusal Kongresi’nin sonuç bildirgesi, Aksa Tufanı’nın doğrudan bir yansımasıdır. Bu mücadele, Arap birliği ve direniş ruhunu yeniden ön plana çıkardı,” dedi.
El-Hüsnî, milliyetçi hareketlerin uzun yıllar boyunca ABD ve Batı tarafından zayıflatıldığını belirterek, “Batılı sömürgeciler ve siyonist düşman, Arap birliği fikrini temsil eden her oluşumu şeytanlaştırarak etkisizleştirmek istedi,” ifadelerini kullandı.
Kongreye katılanlar, Fas, Cezayir, Libya, Tunus ve diğer Arap ülkelerinden Yemen halkı ve liderliğine büyük takdirlerini iletti, Yemen’in Arap milletine yeniden özgüven ve onur kazandırdığını vurguladı. Yemen’in başarısının coğrafi konumu, uzun süren Suudi-Amerikan saldırıları ve süregelen abluka ile ekonomik zorluklar gibi nedenlerden dolayı dünyayı şaşırttığını belirtildi. Katılımcılar, Yemen’in inanç ve akıl birliğini birleştirerek İsrail’e karşı stratejik bir duruş sergilediğini ifade etti.
Gazeteci Ali el-Mahdutî de bu yılki kongrenin önceki yıllardan tamamen farklı bir havada geçtiğini vurguladı. El-Mahdutî, “Kongre bu defa adeta Aksa Tufanı ruhuyla yapıldı. Yemen, tartışmaların merkezindeydi. Katılımcılar, Yemen’in direnişini bir ‘Arap mucizesi’ olarak niteledi,” dedi.
El-Mahdutî, Arap dünyasından birçok temsilcinin Yemen halkına ve liderliğine hayranlıklarını dile getirdiğini aktararak, “Yemen halkı bu ümmetin başını dik tuttu. Siz, kimsenin yapamadığını yaptınız,” dediklerini ifade etti.
Katılımcılara göre Yemen’in başarısı, savaş, abluka ve ekonomik zorluklara rağmen “imanın gücü ve aklın hikmeti”yle sağlandı. Yemen’in mücadelesi, bugün Arap dünyasında özgür iradenin ve direnişin sembolü olarak görülüyor.
Uzmanlara göre, Arap Ulusal Kongresi’nin bu yılki toplantısı, Batı ve İsrail’in bölgedeki projelerine karşı direnişi ve Arap-İslam birliğini tek çıkış yolu olarak öne çıkaran yeni bir bilinç dalgasının yansıması oldu.



