Afganistan heyeti Tahran’da Vahdet-i İslam Konferansı’na katıldı: Müslümanlar arasındaki ayrımı kıralım

Afganistan'ı temsilen Hac ve Evkaf Bakan Yardımcısı Mevlevi Arifullah Arif, Tahran'da düzenlenen 37. Uluslararası Vahdet-i İslami Konferansı'na katıldı.

Afganistan heyeti Tahran’da Vahdet-i İslam Konferansı’na katıldı: Müslümanlar arasındaki ayrımı kıralım

Tahran'da yapılan 37. İslam Birliği Konferansı'na, dünyanın dört bir yanından farklı ülkelerden ve düşünce okullarından önde gelen alimler, alimler ve düşünürler katıldı.

Afganistan'dan önde gelen alimlerin yanı sıra, ilk kez, Hac ve Din İşleri Bakan Yardımcısı başkanlığındaki Afganistan İslam Emirliği'nden bir heyet de konferansa katıldı.

Tahran'a giden heyete başkanlık eden İslam Emirliği Hac ve Evkaf Bakanlığı Maliye ve İdari Bakan Yardımcısı Mevlevi Arifullah Arif, konferans sırasında basına yaptığı açıklamada, İslam dünyasında birliği gerekliliği hakkında şunları söyledi: "Müslümanlar arası birliğin olması çok önemli, çünkü hepimiz kardeşiz, kıblemiz bir ve birbirimizle işbirliği yapmalıyız. Müslümanlar arasındaki ayrımı kıralım. Müslümanlara sesleniyorum, "Bazı insanların bizi bölmek için kullandıkları enerjiyi, birlik için kullanırlarsa, doğal olarak büyük ilerleme kaydedeceğiz" dedi.

Tahran'da düzenlenen Uluslararası İttihad-ı İslam Konferansı'nın ilk gününde Afganistan adına söz alan Afganistan'ın tanınmış Uleması ve aynı zamanda Tavaana Vakfı Başkanı Mevlevi Abdul Rauf Tavaana, Afganistan'ı İngiliz İmparatorluğu, Sovyetler Birliği ve Amerikan Haçlı kuvvetlerinin mezarlığı olarak değerlendirdi ve İslam dünyasının mevcut koşullarına dikkat çekti: ‘İslam dünyası bugün büyük bir imtihanda ve İslam düşmanlarının komplosu karşısında İslam ümmeti mümkün olduğunca uyanık olmalı. Emperyalist güçler İslam ümmeti arasında nifak yaratmayı amaçlayan komploları ile, İslami akımları ve mezhepleri çatıştırarak İslam ümmetini zayıflatmak istiyorlar.

Siyonist rejimin tanınması, İslam ülkelerinin etnik ve dini ülkelere bölünmesi, Kur'an-ı Kerim'in yakılması ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’e hakaret edilmesi dahil Ümmetin düştüğü halin acı sonucudur.’ Dedi.