Epstein skandalında yeni gelişme: Veliaht Prens Muhammed bin Selman malikânede

Milyarder Jeffrey Epstein’in cinsel suçlar ve reşit olmayanları istismar suçlarından mahkûm olduktan sonra ölümüyle ilgili skandal büyüyor. New York Times, Epstein’in Manhattan’daki malikânesinde bulunan ve ilk kez yayımlanan yeni mesaj ve fotoğrafları ortaya çıkardı. En çok dikkat çeken görüntü ise, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın malikânenin çeşitli yerlerinde asılı olan fotoğraflar arasında yer alması oldu. Bu fotoğraf, Epstein’in dünya genelinde yüksek makamlardaki kişilerle kurduğu bağlantıları gözler önüne seriyor.

Dünya Çapında Tanınmış İsimlerden “Sevgi ve Takdir” Mesajları

New York Times’ın aktardığına göre, yayımlanan mesajlar, Epstein’in 2016’daki 63. doğum günü için yazılmış ve aralarında eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, yönetmen Woody Allen ve MIT ile Harvard gibi üniversitelerden akademisyenlerin bulunduğu birçok ünlü isim tarafından gönderilmişti. Barak ve eşi mesajlarında Epstein için “Merakının sınırı yok… Sen birçok kişi için kapalı bir kitap olsan da herkes hakkında her şeyi biliyorsun” ifadelerini kullanarak Epstein’i “insan koleksiyoncusu” olarak nitelendirdi.

Woody Allen ise Epstein’in ağırladığı davetleri övdü ve “politikacılar, bilim insanları, büyücüler, entelektüeller, gazeteciler ve hatta kraliyet ailelerinden bireyler” ile dolu ortamın zaman zaman genç kadınlar tarafından yönetildiğini, bu kadınları ise “malikaneye hizmet eden vampirler” olarak tanımladı.

Muhammed bin Selman Malikânede

Raporun en dikkat çekici kısmı, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın fotoğrafının, Papa II. John Paul, Bill Clinton, Elon Musk, Fidel Castro, Larry Summers, Richard Branson ve Steve Bannon gibi isimlerin fotoğraflarıyla birlikte malikânede yer alması oldu. Veliaht Prens’in bu bağlamda görüntülenmesi, Epstein ile olan ilişkisi hakkında ciddi soruları gündeme getiriyor; zira malikâne, cinsel saldırı ve insan ticareti suçlarının işlendiği bir yer olarak biliniyor.

Epstein’in Malikânesi: Masaj Odası, Yapay Gözler ve Nadir “Lolita” Baskısı

Gazetenin yayımladığı fotoğraflar malikânenin karanlık atmosferini de gözler önüne serdi. Epstein’in ofisinde bir kaplan postu ve tartışmalı “Lolita” romanının nadir bir baskısı bulundu. “Masaj odası” ise, mağdurların saldırıya uğradığını bildirdiği yer olarak biliniyor; burada çıplak kadın resimleri, raflarda çeşitli yağlar, büyük bir metal top ve zincirler yer alıyordu. Malikânede ayrıca Epstein’in eski ortağı Ghislaine Maxwell ile çekilmiş birçok fotoğraf ve girişte asılı yapay gözler ile gelinlik giymiş bir kadının heykeli dikkat çekti.

Siyonist İsrail Bağlantısı ve Malikâne Haritası

Malikânede, Ehud Barak imzalı bir İsrail haritası bulunması, Epstein’in önde gelen İsrailli siyonist isimlerle ilişkisini ortaya koyuyor. Barak’ın Epstein’den ortak yatırım projeleri için finansal destek aldığı daha önce biliniyordu; ancak bu imzaların cinsel suçlarla anılan bir evde bulunması ilişkilerin boyutunu sorgulatıyor.

Trump ve Belgelerin Gizlenmesi

Yeni sızıntılar, Donald Trump ile Epstein arasındaki ilişki tartışmaları sürerken ortaya çıktı. Trump yönetimindeki Adalet Bakanlığı, davayla ilgili belgeleri yayımlama sözü vermekten geri adım attı. Wall Street Journal’ın Temmuz ayında yayımladığı bir başka habere göre, Trump Epstein’in 50. doğum günü için kendisinin imzasını taşıyan ve çıplak bir kadın resmi içeren bir kutlama kartı göndermişti; Trump bu iddiayı reddetti ve gazete aleyhine iftira davası açtı.

Daha da kaygı verici olan ise, Adalet Bakanlığı’nın Trump’un eski avukatı olan bir yardımcısını, Ghislaine Maxwell ile görüşmesi için hapishaneye göndermesi ve iki günlük görüşmenin ardından Maxwell’in daha az güvenlikli bir hapishaneye transfer edilmesiydi. Bu durum, bazı isimlerin kamuoyundan korunması amacıyla gizli anlaşmalar yapılmış olabileceği şüphesini doğurdu.

Muhammed bin Selman ve Karartılmış Güç Ağları

Veliaht Prens’in Epstein’in malikânesinde yer alması tesadüf değil. Epstein yalnızca mali, siyasi veya medya ağıyla bağlantılı kişilerin fotoğraflarını saklıyordu. İnsan hakları ihlalleriyle ilgili uluslararası suçlamalar altında olan Muhammed bin Selman’ın isminin bu ağda yer alması, göz ardı edilemez. Bu skandal artık sadece ölmüş bir kişinin bireysel suçu değil; elitler arası cinsellik, para ve medya ile şekillenen küresel güç ağlarının açık bir görünümünü sunuyor.

Kaynak: thelenspost.com