ABD’li hemşire Amanda’nın gözünden Gazze: Son umut tükeniyor

Filistin asıllı Amerikalı hemşire Amanda Nasser, Gazze’deki Nasser Hastanesi’nde görev alarak İsrail’in sürdürdüğü soykırım ve abluka altında çökme noktasına gelen sağlık sistemine tanıklık ediyor. Ağır yaralılar, açlık ve malzeme eksikliğiyle boğuşan ekiplerin dramını anlatan Nasser, “Bu insanlar sadece yaşamak istiyor” diyerek dünyaya acil ateşkes çağrısı yapıyor.

ABD’li hemşire Amanda’nın gözünden Gazze: Son umut tükeniyor

Güney Gazze’deki son işleyen sağlık tesisi olan Nasser Tıp Kompleksi’nde hastaların arasında görev yapan Filistin asıllı Amerikalı hemşire Amanda Nasser, İsrail’in sürdürdüğü soykırım savaşının gölgesinde sağlık sisteminin dramatik çöküşünü gözler önüne seriyor. Nasser, açlık ve yetersiz beslenmenin etkilerinin artık sadece hastalarda değil, sağlık personelinde de açıkça görüldüğünü ifade ediyor.

Yaklaşık bir hafta önce Gazze’ye gelen 39 yaşındaki Amanda Nasser, buraya ayak bastığı andan itibaren acil serviste görev alarak, özellikle açlık politikalarının yol açtığı komplikasyonlarla mücadele eden hasta ve yaralılarla ilgilenmeye başladı. İşgalci İsrail’in Mart 2025’ten bu yana daha da sıkılaştırdığı ablukayla birlikte bölgedeki açlık krizi kritik seviyelere ulaştı.

“Durum Felaket, Sistem Çökme Noktasında”

Amandа Nasser, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde yer alan Nasser Tıp Kompleksi'nde görev yaptığı bu süreci "son derece sarsıcı" olarak tanımlıyor. Basına konuşan Nasser, "Tıbbi imkanlar son derece sınırlı. Sağlık personeli, sürekli bombardıman tehdidi altında çalışıyor. Günlük gelen ağır yaralı sayısı ise ekipleri fazlasıyla zorluyor" dedi.

Nasser, hastaneye ulaşan vakaların çoğunun kafa, göğüs, karın, kalça ve uzuv bölgelerinden ciddi şekilde yaralanmış gençlerden oluştuğunu belirtti. “Gençlerin çoğu hayatta kalamıyor. Amputasyonlar, büyük cerrahiler yapmak zorunda kalıyoruz. Ama personel ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle bazı hastalara müdahale edemiyoruz,” dedi.

Abluka nedeniyle hastanenin kaynaklarının tükenme noktasında olduğunu vurgulayan Nasser, bazı durumlarda kimlerin hayatta kalabileceğine dair acı verici kararlar almak zorunda kaldıklarını söyledi: “Kimi solunum cihazına bağlayacağız, kimi bırakacağız? Bu kararı vermek yıkıcı.”

“Benim Yerim Burada, Bu İnsanların Yanında”

"Bir sağlık çalışanı olarak buradaki insanların yanında olmam gerektiğini hissediyorum," diyen Nasser, daha fazla can kurtarabilmeyi umduğunu ifade etti. Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırıları 18 bini aşkın kişiyi kalıcı engelli bırakırken, 4.800 kişi uzuvlarını kaybetti. Bunların 718’i çocuk.

Açlık ve Yetersiz Beslenme Krizi

Nasser, bölgede yaygınlaşan açlık nedeniyle hem hastaların hem sağlık çalışanlarının ciddi şekilde etkilendiğini belirtti. “Herkes son derece zayıf ve susuz. Uzun saatler boyunca çalışıyorlar. Bebeklerin yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık oldum,” diye konuştu.

2025 yılı başından bu yana Gazze’de 28 bin yetersiz beslenme vakası kayıtlara geçti, bu kişilerden 239’u hayatını kaybetti. Ölenler arasında 106 çocuk bulunuyor.

“Filistinli Olmaktan Gurur Duyuyorum”

Filistinli kökenlerinden dolayı gurur duyduğunu dile getiren Nasser, Gazze halkının gösterdiği misafirperverlikten etkilenerek, “Kendimi burada güvende hissediyorum,” dedi.

Duygulu bir ses tonuyla dünya kamuoyuna seslenen Nasser, “Acil ateşkes gerekiyor. Bu insanlar sadece normal bir hayat yaşamak istiyor. Bunu hak etmiyorlar. Bu, insanlara yapılabilecek en korkunç muamele,” dedi.

Trump’a ve Dünyaya Mesaj: Gelin ve Gözünüzle Görün

Ayrıca eski ABD Başkanı Donald Trump’a seslenen Nasser, onu Gazze’ye gelip durumu yerinde görmeye davet etti. Gazetecilere de “Gerçekleri korkusuzca anlatın, dünyaya ses olun” çağrısında bulundu.

Nasser, ABD ve Avrupa’da satılan, İşgalci İsrail’in Gazze’deki soykırımını finanse eden ürünlerin boykot edilmesi gerektiğini söyledi.