Ürdün’de aktivist el-Ebuveyni Filistin bayrağı açtığı için gözaltına alındı

Ürdün güvenlik güçleri, Amman şehir merkezinde düzenlenen bir oturma eylemine katılmasının ardından aktivist Ahmed el-Ebuveyni’yi gözaltına aldı. Bu adım, barışçıl ifade özgürlüğüne yönelik baskının sürdüğünü gösterirken, Ebuveyni’nin hassas sağlık durumu ve geçmişte birçok kez idari gözaltına alınmış olması nedeniyle daha da endişe uyandırıyor.

İnsan hakları avukatı ve aktivist Leyla Atta’nın açıklamalarına göre, güvenlik görevlileri eylemin başında Ebuveyni’ye Filistin bayrağı açmamasını ve bayrağı teslim etmesini söyledi. Ebuveyni talimata derhal uydu. Buna rağmen protesto alanından ayrılıp evine dönerken gözaltına alındı.

Atta, Ebuveyni’nin kalp rahatsızlıkları da dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunları bulunduğunu belirtti. Aktivist, altı defadan fazla idari gözaltına alındı; bunlardan biri beş aydan uzun sürdü ve sağlığında ciddi etkilere yol açtı. Gazze savaşı başladığından bu yana, yalnızca Gazze’ye destek yürüyüşlerine katıldığı için idari gözaltı süreleri toplamda on iki ayı aşmış durumda.

Bu son gözaltı, belirli bir suçlama olmadan kamu gösterilerine katılımı sınırlandırmak için idari tutuklamanın bir araç olarak kullanıldığına işaret ediyor. Ebuveyni’nin kırılgan sağlık durumu göz önüne alındığında, tıbbi gözetim olmadan ve zorunlu bir gerekçe bulunmaksızın gözaltında tutulması, fiziksel güvenliğini tehlikeye atan ciddi bir ihlal niteliği taşıyor.

Eylem yerinden uzaklaştıktan sonra, üstelik talimatlara tamamen uymuşken gözaltına alınması, gereklilik sınırlarını aşan bir güvenlik müdahalesinin örneği olarak gösteriliyor. Barışçıl toplanma hakkı çerçevesinde özgürlüğün kısıtlanması ancak açık ve belirli bir ihlale dayanabilir; sırf barışçıl bir gösteriye katılmak bu kapsamda değerlendirilemez.

Ayrıca, Filistin bayrağı açılmasının yasaklanması, sembolik bir ifade biçimine yönelik kısıtlama anlamına geliyor. Bayrak açmak, kamu düzenine tehdit oluşturmayan meşru politik bir ifade biçimi olarak kabul ediliyor.

Ebuveyni’nin gözaltına alınması, son bir yıl içinde Filistin’e destek gösterilerine katılanlara yönelik, çoğu zaman resmî suçlama olmaksızın uygulanan sert tedbirlerin son halkası. Bu süreç, toplumda artan bir kaygı atmosferi yaratırken, özellikle sağlık sorunları bulunan bireyler açısından ifade özgürlüğü alanını daha da daraltıyor.

Ahmed el-Ebuveyni’nin tutuklanması, güvenlik tedbirleri ile isnat edilen fiil arasındaki orantı ilkesinin ciddi biçimde ihlal edildiğini ortaya koyuyor ve barışçıl göstericilerin temel haklarının ne ölçüde korunduğuna dair acil soruları yeniden gündeme taşıyor.